evet kendime kızgınım.. daha çok sorgucu olmadığıma, ikizler burcu meraklılığına yakışmayan ve hiç de tarzım olmayan ama bu olaya özgü meraksızlığıma, tabiri yerinde ise gafletime kızgınım.. minicik bebeğimi son bir aydır günde üç posta ağlattığım için içim eriyor ve herseferinde kendime daha çok kızıyorum..
minik Mira'mın doğumundan beri gözünde hafif hafif çapak birikiyordu, bazı sabahlar yatağında kurumuş çapak parçaları buluyorduk, her kontrolde doktorumuza çapak konusunu hatırlatıyor, her defasında da.." olabilir, bebeklerde olur, geçer, rengi değişir ise haberim olsun".. cevabını alıyorduk, bir kez sanırım ikinci ay kontrolünde " gözpınarlarına hafifce bastırabilirsiniz " gibi bir yöntemi de allah için önermişti.. ne zaman, kaç tane, nereden nereye çekerek hiiiiç açıklamadan..
ama hangi anne bilmez, o ilk 3 ayın düzensizlik olan garip düzenini..
günbatımı krizine bağlanan geceler, koala modeli miniğim ile turlanan koridor, salon, tüm ev.. ne bilirim bu masajı hem de, kesinlikle bana anlatılan şekilden çok farklı olan bu masajı büyük bir disiplinle gerekirse ağlatarak, gerekirse gaz sancısı sonrası sızmış bebeğimi uyandırarak yapmam gerektiğini..
ben de bilemedim tabi, hergün bilgisayar başında olan ben googelamadım dahi.. bebek büyütmüş arkadaşlarıma sormak aklımın ucuna gelmedi, çok güvendim ya doktoruma, o uzmana göster demedi ya, ne gerek var dedim ve 5 ayı büyük bir gaflet içinde geçirdim..
ta ki o 29 ekim sabahı miniğim gözünü yapıştıran sarı bir çapak tabakası ile uyanana kadar.. hemen aradım doktorumuzu, sonsuz sakinlik aynen devam, antibiyotik bir damla önerisi ile kapattım telefonu, hemen bulduğum nöbetçi eczaneden aldığım damlayı Mira'mın güzel badem gözlerine damlatmaya başladım..
5. gün çapaklanmanın aynen devam etmesi üzerine bir uzmana göstermeye karar verip doktorumuzu tekrar aradığımda hayretki aynı fikri paylaştığımızı duydum kendisinden..
Aynı gün kontrolü altına girdiğimiz göz doktoru bizi gecikmiş bir vaka olarak değerlendirdi, miniğimin güzel gözlerinde enfeksiyon keseleri oluşmuştu ve hiç de bize önerilen gibi olmayan masaj son derece disiplinli olarak hergün üç sefer yapılmalıydı, önce mevcut antibiyotik damlanın bir haftayı tamamlaması beklenecek, somut bir gelişme görülmez ise damla değiştirilecekti.
Aynen de öyle oldu, ilk 10 günü ilk gün başladığımız damla ile, ikinci 10 günü başka bir damla ile tamamladık, üçüncü 10 gün dozu biraz düşürülen antibiyotik damlaya, kortizonlu başka bir damla eklendi.. işte benim de içim eridi, eridi, eridi....
bugün tam bir ay bitti, miniğimin gözünde halen çok az da olsa çapaklanma oluyor, hemen bayram sonrası salı günü kontrolümüz var, umarım doktorumuzdan iyi şeyler duyarız..
ben bu yaşımda gözüme bu kadar damla damlatmamışımdır:(
doktorumuzdan, konuyu sözlü danıştığım birkaç uzman doktordan ve internette okuduğum pek çok yazıdan öğrendimki masaj ile çare bulunamayan hallerde, ki masaj 1 yaşa kadar yapılıyor, önce sonda yöntemi deneniyor, bunun için 1,5 yaş civarı uygun, muhtelif yazılarda muhtelif aylar okudum 13-18 ay arası diyebiliriz, eğer tüm bunlardan sonuç alınamıyorsa tek çare ameliyat bunun için de yaş 4 e gelmeli.
Masaj ile sorunun çözülme yüzdesi 95-96.
Ben de bu orana dahil olmak için dua ediyorum şimdi.
işte böyle demekki neymiş,harvard bitirmekle olmuyormuş, gazetelerde, dergilerde sütun sütun yazmak ve okunmakla da olmuyormuş:(
veee güven bir kez kayboldumu yerine geri konmuyormuş..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
çok geçmiş olsun güzel mira ya:(
YanıtlaSilçok teşekkür ederiz, yarın güzel haberler alırsak herkesle paylaşacağız inşallah..
YanıtlaSil