30 Temmuz 2011 Cumartesi

Kirby Brothers ile tanıştık..


Vildan ablamın arkadaşı, hani içi dışı bir, kendine hiç değil ama dışarıya çok hassas, tanıdıkca sevdiğin, sevdikce yakınlaşıp daha iyi tanıdığın insanlar vardır ya.. işte onlardan..
ablamların bir grubu var muhtelif vesileler bahsetmişimdir, ben onlara " grup şurup " derim zira insanın en karanlık anında bile yüzünü gülümsetebilen sıcak, samimi, hoşsehbet, hazırcevap, eğlenceli, ama destek istediğinde dimdik yanında, doğru senin hoşuna gitmesede o doğruyu söylemekten çekinmeyen, hatta sırf bu yüzden yakın geçmişte onlarca senelik sözde arkadaşlıkların üzerini de usulünce silmesini bilen, birlikte büyümüş, olgunlaşmış, hayatları boyunca pek çok mutluluk ve mutsuzluğu beraber yaşamış, kimi zaman birbirine yaslanıp güç bulmuş bir çekirdek grup.. çok kalabalık olmamayı tercih eden bu grubun mesafede uzak ama sıcaklıkda mesafe tanımayan üyesi Vildan.. kendisi senelerdir Amerika'da yaşıyor.. eşi Grant Amerikalı.. bencileyin evlilik için acele etmemiş vakti gelince çocuk demiş.. işte temel yakınlığımız burada başlıyor, kader birliğimiz bilmeden aynı doktor grubunun hastası olmamız ile başlamış biz bilmeden.. ne mutluki o günleri ikimiz de yüzümüzde güller açarak hatırlıyoruz şimdi.. Vildan'ın hamile olduğunu öğrendiğim günü bugün gibi hatırlıyorum bazılarınız şaşabilir ama anlayan anlar, o adı soğuk ama gerçekte çok sıcak ve samimi kıskançlığı..sonra da Vildan'ı son gördüğüm günü hatırlıyorum o midesi sürekli bulanan Amerika'ya nasıl geri uçacağını düşünen bir yeni hamile, bense onu gıpta ile seyreden ama ondan daha yeni bir hamile olduğunu o anda bilmeyen bir şanslı kadın.. işte o günden sonra ilk kez bugün gördüm Vildan'ı, amaç görüşmek, özlem gidermek ve tabiki şimdi ağabey olan ama ileride kızımla aynı yaşta olacak olan topuzlar ile Mira'yı tanıştırmak.. Ian Altan Kirby ve Brian Deniz Kirby..14.Nisan 2009 da anneleri hastaneye helikopter ile ulaştırılarak doğdular, onlar da Mira gibi biraz acele ettiler dünyaya gelmek için.. sırada Mira'dan önce geldikleri için ağabey ama ileride yaşıt olacaklar kızımla..

İşte bugün bu muhteşem ikili ile tanışma günümüzdü ve bence tüm olumsuzluklara rağmen, kesilen elektrik, geç pişen ve beklenen mamalar, evimizi koza gibi kaplayan dış cephe tamiratı için kurulmuş iskele ve bu nedenle sökülmüş klima nedeniyle yaşanan korkunç nem ve sıcağa rağmen süper bir gün geçirdik, çok güldük, çok konuştuk, çok yedik, çok terledik, çok çocuk kovaladık,çok balon şişirdik,çok balon patlattık ve neticede bu günü en yakın zamanda tekrarlamaya çok niyetlendik.. günün en cadısı ise benim yer cücesi idi ve Altan ile Deniz'e hayatı dar etti kıskançlıkları ile, bütün oyuncaklar benimdir, sizinkiler de benimdir modeli oğlanları canından bezdirdi, Vildan'ın deyimi ile 35 yaş olgunluğundaki Deniz'cim pek uğraşmadı ama Altan'cım Mira'ya gereken tepkiyi gösterince ortalık biraz toz duman olsa da aynı yatakta zıplamaya, aynı pozisyonda süt içmeye, aynı havucu paylaşmaya ve aynı klima ile aynı küçük ortamda vakit geçirmeye alışan üçlünün aynı karede yeraldığı birkaç poz da yakaladık haliyle..
Günün muhteşem mesajı ise Vildan'dan geldi..Mira bacaksızının tüm aksiliğine rağmen onun benim duygusunun gelişmesinin gelişimi için bir aşama, bir seviye atlama olduğunu açıklayan güzel ve olgun arkadaşıma biz türkçede buna kıskançlık, paylaşmayı bilmemek ve aksi küçük bir cadı olmak diyoruz cevabını da verdik ne yazıkki:))

26 Temmuz 2011 Salı

itiraf ediyorum..

takıntılıyım.. detaycıyım.. pimpirikliyim.. kötümserim.. genelde bardağın boş tarafını görürüm..kafama birşeyi yazdımsa herşeyin kafamda yazdığım şekle uymasını isterim.. uyması için zorlarım.. kendimi yorar, yıpratır, bitiririm.. endişelendiğim şeyler başıma geldikcede, sakınan göze çöp batar demem, bak ben dememişmiydim der dururum.. adeta kendi kendimin sağlamasını yapar gibi..
ara sıra etrafıma baktığımda görürüm ki rahat insanlar rahat rahat yaşayıp gidiyorlar, kafalarına birşey takmıyorlar ama ben onların yerinde olsam kafama takacağım şeyler de onların başına hiç gelmiyor.. kendini ne kadar rahat bırakırsan o kadar stressiz yaşayıp gidiyorsun..
emirin bir arkadaşı ve eşini kızları ile beraber yazlığa davet etmiştik haftasonu için, allah biliyor ya, gelmezler ama teklif edelim fikrindeydim plan yaparken, başka uygun zaman yok gibiydi, kızları Mira'dan 4 ay küçük, şipşirin bir kızdı, Mira'nın doğumgününde güzel oynamışlardı, yazlık konusunun birkaç kez sözü edilmişti ancak eş karnı burnunda hamile idi.. detaycı, tedbirli ve takıntılı tarafım aldı sazı eline, yok canım daha neler, istanbuldan uzaklaşmak, hem de sağlık hizmetlerinin sağlık ocağı mertebesinde verildiği bir coğrafyaya hem de hiç bilmediğin bir ortama 8 neredese buçuk aylık hamile olarak gitmek, 1 saat denizotobüsü ile ve ardından araba ile yine 1 saatlik yolculuğu göze almak.... geliriz dediler!!! işte kafamdaki hiçdurmayan terazi olayı tartmaya başladı, işte bu diye bağırdı durdu, sen herşeyi kurcala dur, herkes rahat, rahat isen hayat da rahat.. gelirler, güzel bir haftasonu geçiririz beraber, sen aman üst katta oda vermeyeydik merdiveni çıkarken inerken birşey olmaz inşallah, ama alt katta da oda yokki diye düşünüp dururken zaman geçer gider sen yine taktığınla kalırsın derkeeeeeennnnnn pazar sabah bir kalktık, doğum başlamış.. doğumun olabileceği en yakın yere 40 dakikada ulaşıldı, 10 dakika sonra bebiş hayata merhaba dedi, baba mağazaların açılmasını bekleyip anne ve bebe için kıyafet alışverişi yaptı, büyük bebe bizimle kaldı, akşam evlerine gitme planları dur canım pazar akşamı ne düşeceğiz yazlıkcıların arasına sabaha döneriz İstanbula denilerek değiştirildi, hayat mutlu mesut devam etti..
ben mi? ben yine düşündüm durdum, endişe duyduğum konular başkalarının da başına gelebiliyormuş, endişelenmek boşuna değilmiş, rahat olsan da takmasan da takmadığın konular gerçeğe dönebiliyormuş, maharet beklemediğin olayları da aynı rahatlıkla karşılayabilmekteymiş, zira ben oğlan hiç yokken başkayer doğumlu oldu, ya doğum fotoğrafı, e ama bebek şekerleri, kapı süsleri nerede.... sorularını sıralarken baktım hiiiiççç böyle bir endişe de yok, endişe yine sadece bende.. ben iflah olmam.. itiraf ediyorum ben iflah olmam... sevgili faruk ve özlem hep böyle kalın, söz ben de bundan sonra deneyeceğim:))