2 Şubat 2011 Çarşamba

başlığı yok bu yazının

biraz sıkıntılı geçiyor günler.. kimileri rutinden sıkılır, herşey monoton diye dert yanar, hiç hayatım monoton diye dertlendiğimi hatırlamıyorum, hayatımın hiçbir döneminde.. çünkü herşey rutininde gidiyormu herşey de yolunda gidiyor demektir,
kimi zaman sağlık problemleri, kimi zaman yaşanan kayıplar, derdin küçüğü de var büyüğü de, ama büyüğü yokken küçüğü de dert sayar insan, hepimiz yapıyoruz, inciğe boncuğa can sıkıp belki de bir ölüm haberi ile kendimize geliriz kimi zaman işte hayat bu diyerek..
son günlerde işsel durumlarda biraz can sıkıntımız var, herişte bir hayır vardır deyip ileriye bakıyoruz bakmasına da 1,5 yaşında bir kuzunun anne babası olunca kendini bir tarafa bırak ona vereceğin geleceğe dair endişeler bir de kuzuyu 40civarında doğurmuş olmanın hafiften ağırlığı ile kafada kırk tilki, kırkının kuyruğu birbirine değmez gecelere gebe ediyor insanı..
şu aralar hayatı düşünüyorum çokca, kimler geldi kimler geçti, ne para ne pul, dostluk biriktirmek ne kadar önemli.. birsürü sahte dostluk var etrafımda, etrafımızda, dostluk saydığımız, güvendiğimiz ama yarı yolda kaldığımız, ama kazık yediğimiz, ama kiminde de yıllar sonra bir telefon ile koşulsuz yanımızda bulduğumuz, şimdi olduğu gibi..
dostlar var, dost sanılanlar var.. hayat çok bonkör aslında dostu da olmayanı da örneklerle anlatıyor, yaz tecrübe hanene bir daha gördüğünde tanı diyor, ama bazısı tanıyamıyor, tecrübelerinden ders almıyor, bizim ki de böyle biraz..
artık tahammül etmiyorum, biliyorsam dost olmadığını ve olamayacağını, gülüyorum yüzüne ama güvenmiyorum, kendimi zorlamıyorum devam ettirmeye birşeyleri, iyi olmaya çalışmıyorum, çünkü yaşadığım örneklerden öğrendimki değmiyor, değmeyecek. yaş 42 artık biraz politika öğrendim diye düşünüyorum..işte şimdi bunu kocama anlatmaya çalışıyorum, bu kadar kazıkdan sonra anla bak hayat sana nasıl da anlatıyor, yaz tecrübe hanene tanı birdahasına diye.. ben hep dedim sana dememeye çalışarak..
ama hayat bu işte, herkes kendininkini yaşıyor, kocan da olsa kendi bulduğu doğrular hayatına yön veriyor, kocan da olsa, bir hayatı paylaşsanda..
bak diyorum dost saydıklarınla geldiğimiz noktaya, bak bu kadar yıla, çarp, böl,hesapla, yok para değil sadece zamanı hesapla, paylaşılan zorlukları, harcanan emekleri, akıtılan imkanları hesapla, sadece ders al, kimseye gereğinden fazla değer verme, katlanma.. gerekirse cesur ol ve hareket et..
düşünüyorum da kızıma neler anlatmaya çalışacağım acaba, inşallah herşey beklediğimiz rutinde gider ise, günü geldiğinde.. bilsem de o kendi doğrularını bulacak, bilsem de işte hayat bu ve işte bu onun hayatı.. ben ne dersem diyeyim o kendi bildiğini yapacak..

6 yorum:

  1. gençler bilebilseydi, yaşlılar yapabilseydi derler ya hani...ne kadar anlatsak da hayatı, çocuklarımız yaşayacak hayatı..kendi yollarıyla, el yordamlarıyla...

    YanıtlaSil
  2. ne güzel derlermiş, ilk defa duydum.. aynen öyle biz nasıl dinlemediysek annemizi ve halen dinlemiyorsak..işte aynen öyle..

    YanıtlaSil
  3. Yaşadıkça pişiyoruz işte.. inşallah öyle bir temel oluşturabiliriz ki çocuklarımızda iyi ve güzelle haşır neşir olurlar da ihtiyaç kalmaz söylemeye. Ben kendimi düşündükçe, dik kafalılığımı korkuyorum biraz çocukalrımdan.. hani ne yaparsan onu bulursun derler ya bir de..

    YanıtlaSil
  4. Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.
    // Montaigne //

    Hiç kimseye değerinden fazla değer verme. Çünkü ya onu kaybedersin, yada kendini mahvedersin..
    // ÇEHOV //

    bugünlerde okuduğum beni etkileyen sözler ,kardeşcazım. ..senin yazdıklarınla kendimce ilişkili buldum ve paylaşmak istedim..Ama bence bu filozoflar da yaşadıklarından sonra bu sözleri söylemişlerdir..ve doğru insanı bulmak o kadar zor ki hayatda..eş,arkadaş ,dost ,olarak..

    YanıtlaSil
  5. Deli anne al benden de o kadar.. büyüklerin söylediği burun kıvırdığım, zora gelince sonuna kadar inatlaşdığım anlar film şeridi oluyor mutlaka doğrusu da vardır, ama pek çok da yanlışı.. kimisini anlıyor kimisini anlamıyor insan ama hepsini tecrübeye yazıyor.. dediğin gibi etme bulma var bir de genler var be deli annecim:))

    YanıtlaSil
  6. ablacım bu konuda seninle saatlerce konuşabiliriz eminim, ne ayşegüller, ne nevinler, neler neler neler... ne doğru söylemişler ama sana da oluyor mu aynısı bilmem, bu sözler neden etkiliyor bizi çünkü okuyunca beyninin bir tarafına attığın bir hikaye pat diye düşüveriyor aklına, ya diyorsun bak ne doğru demişler.. dur sabah uyandım şöyle de bir laf edeyim dememişdir hiçbiri elbetteki şansları kalbe dokunarak konuşmayı bilmelerinde, tecrübelerini özetleme becerilerinde.. yoksa hayat herkese benzer şeyleri sunuyor zaten..

    YanıtlaSil